[toggle title=”Vela Shape (Syneron)” state=”opened”]
Konu vücudun şekli olduğunda genellikle kadınlar kendilerinin en ağır eleştirmenleridir. Kadınların %91’i vücutlarında değiştirmek veya azaltmak istedikleri şeyler olduğunu söyler. Kadınların çoğu diyet ve egzersizi denemişlerdir ancak hala bunların yeterli olmadığını hissediyorlar. Her üç kadından birisi yağlarından kurtulmak için diyet ve egzersiz dışında başka şeyler yapmayı düşünüyor.VelaShape III kadınların vücut imajlarıyla ilgili hoşnutsuz olmalarına neden olan problemli bölgelerin tedavisi için cerrahi olmayan mükemmel cevaptır. VelaShape III eşsiz, kullanımı kolay, eve kapanmayı gerektirmeyen, konforlu, derinlemesine etkili, gelişmiş klinik protokolleri ile tutarlı sonuçlar veren, tekrarlanabilir vücut şekillendirme tedavisi sunar.
Syneron’un etkin vücut şekillendirme cihazları geliştirme konusundaki geniş tecrübesi ve bu konuda yaptığı araştırmalar Velashape markasının üstün başarısına katkıda bulunmuştur. 10 yılı aşan klinik tecrübesi, ondan fazla klinik çalışması, tüm dünyada gerçekleştirilmiş 5 milyondan fazla bağımsız tedavisi ve piyasadaki diğer estetik cihazlardan daha fazla yayınlanmış makaleye sahip olmasıyla, VelaShape bugün piyasadaki en tanınmış invaziv olmayan, vücut şekillendirme cihazıdır.
[/toggle][toggle title=”Power Max – Kavitasyon” state=”closed”]
Kavitasyon, bir sonik dalganın akışkan ya da yarı akışkan bir maddenin içinden geçmesiyle oluşan fiziksel bir etkidir. Sonik dalga mikro vakum baloncukları oluşturur, bu baloncukların patlamasıyla oluşan şok dalgası sayesinde etrafındaki dokuda bir hareketlenme görülür.Estetik tıp ve profesyonel güzellik branşında kavitasyonla yapılan şey, vücutta yağ depolanmasının olduğu adiposit dokudaki yağ hücrelerinin zarlarının parçalanmasıyla trigliseritlerin de içinde bulunduğu karaciğer ve böbreklerin normal metabolik yollarla ürettiği vasküler ve lenf sistemiyle birlikte oluşan dokuların yok edilmesidir. Bunla eş zamanlı olarak uygulama yapılan bölgede termal, mekanik ve kimyasal bir takım tepkimeler gözlenir. Verilen ısı sayesinde yeni kolajen ve elastin üretilmesine imkan veren fibroblastlar oluşur ve bunlar sayesinde vasküler yapıda ve trofizmde dokularda gözle görülür iyileşmeler olur.
Kavitasyon cihazında mekanik etki adiposit dokunun geçirgenliğini arttıran ve böylece oluşturulan katabolitlerin elenmesini ve drenajını düzenleyen bir basınç artışı oluşturur. Bu sebeplerden dolayı kavitasyon vücut şekillendirme uygulamalarında kollarda, kalçalarda, basenlerde, iç ve dış uyluklarda, dizlerde ve bileklerde rahatlıkla kullanılabilir.
[/toggle][toggle title=”New-Midas Vücut Şekillendirme ve Yüz Gençleştirme” state=”closed”]
-5 ile -25 derece arası soğutma sistemi ile hastalara sunduğu konforun yanı sıra RF enerjisinin daha derinlere sağlıklı olarak iletilmesini , selülit ve yağın etkili bir şekilde yok edilmesini sağlar.New-Midas cihazı ile neler tedavi ediliyor;
– Vücut şekillendirme
– Gıdı toparlama
– Yağ azaltma
– Göğüs kaldırma
– Selülit yok etme
– Kalça kaldırma
[/toggle][toggle title=”Mezoterapi” state=”closed”]MEZOTERAPİ 1950 ’de Fransa ’da Mr. M. Pistor tarafından keşfedilen mezoterapi alışılmış uygulamaların aksine, yalnızca deri içine uygun ilaçların enjekte edilme yöntemidir. Çok küçük iğne uçları yardımıyla (0.3×0.4 mm yada 0.4×0.4 mm) ve kendine özel tabanca şeklindeki cihazıyla uygulanan mezoterapi sonucu zerkedilen ilaçlar, bulunduğu bölgede (intercellüler) etki gösterip, yine o bölgede etkisiz hale gelerek vücudun diğer organlarına zarar vermeden mevcut atılma yolları (ter, gaita, idrar, solunum) ile yok edilirler. Bugüne kadar ciddi anlamda hiçbir zarar rapor edilmemiştir. Özel cihazı ve yeni geliştirilen tekniklerle acı ve morluk yok denecek kadar aza indirilmiştir. Mezoterapi birçok hastalıkta uygulana gelmiştir. Ülkemizdeki tanınma sebebi selülit ve bölgesel yağlanmadaki başarısıdır.
MEZOTERAPİ İLE SELÜLİT VE BÖLGESEL YAĞLANMA TEDAVİLERİ
Dolaşım bozukluğu, ödem oluşması, lenfatik akım durağanlığı, hormonal düzensizlik v.b. gibi birçok sebebe bağlı olarak gelişen bölgesel yağlanma ve selülit, bunlara karşıt ilaçların mezoterapi ile zerkinden sonra tedavi olmaya başlar ve seansların bitiminde yüz güldürücü sonuçlara ulaşılır. Hele birde hasta kilo verebiliyorsa sonuç çok memnuniyet vericidir. Portakal kabuğu görüntüsü iyice azalır, birkaç beden incelme gerçekleşir. Hasta asgari sağlık şartlarını yerine getirirse (yürüyüş, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, gereği kadar su içme, az tuz tüketme vs.) uzun yıllar bu iyilik halini koruyabilir.[/toggle]
[toggle title=”Karboksiterapi”]Yıllardan beri Amerika, Avrupa ve birçok uzakdoğu ülkesinde cilt ve vücut deformasyonlarında başarılı bir tedavi yöntemi olarak uygulanan karboksiterapi, çok küçük bir iğne yardımı ile cilt içi veya cilt altına karbondioksit gazının verilmesi işlemidir.
Karbondioksit gazı uzun yıllardır değişik tıp birimlerinde doktorlar tarafından kullanılmaktadır. Vücudun alışık olduğu bir gazdır, zaten vücudumuz dakikada 1,5 litre karbondioksit gazı üretiyor ve dışarı atıyor. Karboksiterapi yönteminde bir doku kesimine konulan karbondioksit gaz miktarı, bu miktarın çok altındadır.
Karbondioksit gazının enjeksiyonu, dokulardaki yağların erimesini ve tüketimini hızlandırıyor, cilt elastikiyetini artırıyor, şişlikleri, oluşan çatlakları azaltıyor. Varisli bölgelerde varisleri tedavi ederek nispeten azaltıyor, göğüs ve çene altı/yanak sarkmalarında dokuları sıkılaştırarak daha diri görünmelerini sağlıyor.
Her seans süresi yaklaşık 10-15 dakika sürüyor.
Başarılı olduğu alanlar:
– Bölgesel yağlanma (özellikle göbek bölgesi),
– Sarkmalar (Yüzde, çenealtı yada vücutta),
– Çatlaklar,
– Selülit[/toggle][toggle title=”Pressoterapi ( Lenf Drenajı)”]
Kardiovaskuler sistem gibi sıvı transportu sağlayan bir sistem olan lenfatik sistem, kardiovaskuler sistem gibi merkezi bir pompaya sahip olmayıp, bir drenaj sistemidir. Bu drenaj sistemi sayesinde, hücreler arası sıvıdan kan kapilerlerine geçemeyen plazma yatağa aktarılır. Lenfatik sistem, prensip yapısı itibariyle lenfatik damarlar ve lenfatik dokulardan oluşur. Esas olarak, bir fonksiyon gören lenf düğümleri, kendisine gelen lenfatik bakteri ve diğer yabancı cisimleri tutar. Lenf düğümünde temizlenen lenfa, götürücü lenf damarları ile düğümden ayrılarak daha büyük lenfatik drenaj damarlarına akar.[/toggle]
[toggle title=”Lipoliz”]Lipoliz etkili bir lokal zayıflama, bölgesel yağ eritme yöntemidir. Uygulamada soyadan elde edilen fosfatidil kolin kullanılır. Önceleri değişik bileşikler şeklinde (lineloik ve oleik asitle hazırlanmış bileşikler) mezoterapi kokteyllerinde çok az miktarlarda kullanmakta iken lipoterapi de saf ve çok miktarda uygulanmaktadır.
Yanında bazı doku canlandırıcı ve kan akışını artırıcı ajanların yanı sıra dokunun sert veya yumuşak, sarkık veya fit olmasına göre de eklenen yardımcı ajanlar değişmektedir. Uygun hasta seçildiğinde liposuctiona yakın sonuçlar aldığından oldukça etkili bir tedavi yöntemidir.
Fosfatidil kolin, yaklaşık 10 yıldır kolesterol düşürücü, tansiyonu kontrol etmeye yardımcı olarak ve felçli hastalarda yine benzer amaçlarla damardan uygulamalarla oldukça yüksek dozlarda kullanılmaktadır. Bu nedenle etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış ve FDA tarafından onaylanmış bir etken maddedir. Gelişmiş organizmaların hücre zarlarının çoğunda bulunan bir fosfogliseriddir.
Etkisini yağ hücresinin zarının akışkanlığını ve geçirgenliğini artırarak gösterdiğinden ipidik bileşimin hücre dışına çıkışını kolaylaştırır. Sonuçta yağ hücresini normal boyutlara getirerek hatta yağ hücresini yok ederek etkisini gösterir.
Lipoliz hangi amaçlarla kullanılır?
Lipoterapi yağlanmaya bağlı şekil bozuklukları, selülit tedavisi, jinekomasti, lipom ve göz etrafındaki yağların giderilmesinde, gözaltı torbalanmalarında kullanılmaktadır. Yaklaşık beş yıldır kolesterol birikintisi olarak adlandırılan gözaltındaki yağların yok edilmesinde etkili olmuştur. Ayrıca cerrahi yolla yağların çekilmesinden sonra ortaya çıkabilen şekil bozukluklarının tedavisinde de uygulanabilir. Özellikle sellülitin meydana getirdiği portakal kabuğu görünümünün yok edilmesinde çok etkilidir. Erkeklerin sırt yağ birikintilerinin tedavisinde de kullanılır.
Lipoliz hangi bölgelerde etkilidir?
Lipoliz vücuttaki yağlar dışında gıdıyı, çene altındaki yağları ya da gözaltındaki torbaları da azaltabilir. Liposuction yapılması zor olan koltuk altı bölgesinde de oldukça etkilidir. Ayrıca kollar, karın, bel, kalça, basen ve bacak bölgesinde uygulanabilmektedir. Dengeli beslenme uygulandığı ve egzersizle desteklendiği sürece sonuçlar uzun sürelidir.
Lipoliz kaç seans uygulanmalıdır?
Lipolizin kaç seansta başarılı olacağı kişinin kilosuna, yaşına ve vücudundaki yağ miktarına göre değişir. Genellikle sorunlu bölgelere minimum iki ile dört seans uygulanması gerekmektedir. Hastaların yüzde 80’i ikinci seanstan sonra vücutlarındaki değişikliği fark ederler. Her seanstan sonra, vücut doğal yollarla çözülen yağ atıklarını kendi kendine sıfırlar. Çok sık uygulamalarda sonuçta total yağ kaybı ortaya çıkabilir. Yüksek doz uygulamalarda da elde etmek istediğiniz etkiyi aşabilmek mümkündür. Etkiyi gözlemleyerek 4–6 hafta aralıklarla uygulama yapılmaktadır.
Etkinin üçüncü haftadan sonra görülmeye başlandığını, giderek pik yapıp 6 haftadan sonrada devam ettiği gözlemlenmiştir. Asıl etkiyi ikinci seanstan sonra görmek mümkündür. Bu süreden sonra hastalar, incelmenin çevreden de fark edildiğini gözlemleyebilmektedirler. Seans sayısı 4–8 olarak planlanmakla birlikte bunu belirleyen, kullanılan ilaç miktarı ve hedef yağ kitlesinin büyüklüğüdür. Bir seansta da uygulanacak doz miktarı bellidir.
Seanslardan sonra herhangi bir rahatsızlık hissi oluşuyor mu?
O bölgede hafif morarma olabilir. Özellikle ilaç enjekte edildikten hemen sonra, kaşınma, biraz yanma ve kızarıklık olabilir. Ama bunlar birkaç gün içinde kendiliğinden yok olabilmektedir. Aksi durumda doktora başvurmalısınız.
Kimlere Uygun Değildir?
18 yaşından küçük hastalara,
Gebe veya emziren kadınlara,
Şeker hastalarına,
Kanser hastalarına,
Karaciğer veya böbrek bozukluğu olan hastalara, mevcut bir infeksiyon geçiren hastalara,
İlaç alerjisi olanlara.
Lipoliz nasıl etki eder?Bu tedavi yöntemi vücuttaki bölgesel yağ birikimlerini deride gevşemeye yol açmadan yok edebilmektedir. Çünkü doğal yollardan yağ yakılımını artırmaktadır. Beklenilen kozmetik sonuçlar 4–8 seans arasında gerçekleşmektedir.[/toggle]
[toggle title=”Elektrolipoliz”]
İstenmeyen yağların içine yerleştirilen özel iğnelere düşük frekanslı elektrik akımı verilir. Durağanlığa alışmış yağ hücreleri elektrik akımına karşı koymaya çalışırken enerji harcayarak depolarını boşaltır. Dirençli çıkıntı ve fazlalıklarda güvenle uygulanır.Özellikle göbek ve basende küçülmeyi sağlar.[/toggle][toggle title=”Beslenme ve Diyet”]Diyet, yenilen yiyecek miktarı ve türünü denetim altına almaktır. Günlük kalori miktarını azaltmak ve bazı yağlı ya da kalori değeri yüksek olan yiyeceklerden kaçınmak anlamına gelir. En etkin diyet, yiyecekleri tümüyle kesmek değil, yemek alışkanlığında kısmi ve istikrarlı değişiklikler yapmak ve yaşamımız boyunca uygulayabileceğimiz bir fiziksel aktivite programı gerçekleştirmektir. Her insanın metabolizması, beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı birbirinden farklıdır. Bu nedenle diyet programının kişiye özel olarak diyet uzmanı tarafından belirlenmesi ve takip edilmesi gerekir. Çeşitli mecralarda önerilen diyetler bazı kişilere iyi gelebilir ama bazılarına da son derece olumsuz etkileri olabilir. Yanlış diyetler programları yüzünden metabolizma o kadar yavaşlar ki, bir daha kilo verilemez veya çok kolay kilo alınabilir. Zayıflama esnasında kas dokusu da etkilendiği için her kilo alıp-vermenin ardından vücudun kompozisyonları biraz daha bozulur.[/toggle]
[toggle title=”Hamilelik ve Loğusalıkta Vücut bakımları”]Bir kadının ömründe yaşadığı en özel, en güzel, en zorlu ve belki de en kutsal dönemidir hamilelik.
Bu dönemdeki kadın, birtakım zorluklarla karşılaşır. Sabah bulantı ve kusmalarından, migren, sırt ve bel ağrılarına, kabızlıktan, ruhsal dalgalanmalara varıncaya kadar çeşitli olumsuz duruma maruz kalabilir. Elbette bu gibi durumlarda ilaç kullanmadan idare edebilmek en idealidir. Çünkü ilaçlar teratojenik etkileri dolayısıyla, fetusa (anne karnındaki yavru) zarar vererek kusurlu organ oluşumuna sebebiyet verebilir. Fakat çaresiz kalındığında ilaç kaçınılmaz olur. İşte tam bu noktada akupunktur devreye girmelidir. Çünkü yapılan çalışmalar göstermiştir ki; akupunkturla bütün bu yukarıda zikredilen rahatsızlıklar iyileştirilebilmektedir.Aşırı kilo alımına bağlı özellikle karın bölgesinde oluşan sarkmalara karşı, son zamanlarda değeri yeniden anlaşılan ve hak ettiği yeri tekrar bulan Elektrolipoliz tedavisi yapılır.Çin asıllı Fransız Dang Vu Yen’in sistematize ettiği bu yöntemde, sarkmalara neden olan yağların bulunduğu bölgeye çok ince, özel iğneler batırılır ve düşük frekanslı akım verilir. İğneler arasında oluşan elektron akımı, Beta endorfin denilen maddelerin açığa çıkmasına yol açar ve bu maddeler lipoliz yani yağ erimesi yaparak, bu yağ dokusunda küçülmeye dolayısıyla sarkmaların ortadan kalkmasına vesile olur[/toggle]